30 Eylül 2014 Salı

bir delinin notları

''günaydın. bugün yine harika bir gün demeyeceğim. yine boktan bi gün. sadece ben istersem güzel bir gün olacak. yoksa bütün boktanlığıyla devam edecek. işte büsün mesele bu.'' diye girdim konuya.

saçmaladığımı düşünen tonla insan vardır ama hiçbiri sikimde değil. -sikim de yok gerçi ama neyse-''insan kendi kendini kontrol edebiliyor bebeğim'' diyesim geliyor onlara.

gelelim asıl meselemize. tutturdum gene blog açayım diye. geldim yazdım buralara. sıkılıyosan hala ne diye okuyosun lan yazımı. okuma lan!

yeni blog açayım dedim. şiir yazacam diye çatladım, yazdım yazdım yazdım. şimdi de düz yazıya sarayım dedim. bütün niyetim bu işte yazmak. ''sen ne anlarsın ki yazmaktan'' dedim dedim dinletemedim. gerçi yazabiliyorum da. kendimle konuşasım geldi. öylesine bi geçti öyle işte aklımdan.bak hala yazıyorum. eyvahlar olsun. yandık.

her mahallenin semtin bir delisi, manyağı vardır. sende; deli, manyak biri eksik galiba. hala okuduğuna göre...

para meselesi

herbirimiz zengin olmak istiyoruz. Zengin olmak derken; rahat bi hayattan bahsediyorum,
güçlü bir hayat. 

zaman bir yandan akarken işle de vaktimizi kaybetmek istemiyoruz,

her anımızı dopdolu geçirmek istiyoruz. 

Kim istemez ki?

e peki bunlar için ne yapıyoruz?

oturduğunuz yerde paranın gökten yağacağını mı 
düşünüyosunuz?

birden bire keşfedilip
yükseleceğinizi mi?

birinin size yardım etmesini mi 
bekliyorsunuz?

kimse gelmiycek

yardım etmiycek

kimse seni daha yükseklere taşımayacak

kalk! bi şeyler yap!

vakit daralıyor!

sen yapmazsan

başkası yapar

yaşar senin istediğin hayatı

o yüzden

bir an önce 

kalk
ve yap!

ne mi yapacaksın?

orası senin bileceğin iş.