7 Kasım 2014 Cuma

bir hikaye denemesi

                          KAÇIŞ                             

     durmak bilmeden koşuyorum. nefes nefeseyim. nereye gidiceğimi bilmeden bir sağa sola.. kahretsin hala izimi kaybettiremedim. neden bırakmıyor ki peşimi. kimsin lan sen? kim lan bu? ben ne yaptım ki? ne vazgeçmez herifmiş ya. vay anasını... tek yönde kapana kısılcam diye korkuyorum. korkma korkma korkma. korktuğun şey başına gelir.
       iki seçeneğin var güzelim. ya kurtulucan bundan ya da karşısına geçip dikilcen bunun. seçim senin. birden durdum ve arkama döndüm. ''kimsin lan sen?''. elindeki tabancasını dayadı şakaklarıma. ''sen benim kim olduğumu gayet iyi biliyorsun küçük hanfendi!''.
      ''kahvemi içmiş, dükkandan çıkmışken peşime takılıyorsun. ve seni tanıdığımı mı iddia ediyorsun?''
      ''dalga mı geçiyorsun lan sen benle? bu yüzü nerde görsem tanırım. seni pis sürtük.''
      ''hey hey hey yavaş ol bakalım. alnıma silah dayadın diye bana bu şekilde davranamazsın. ben sana ne yapmış olablilirim ki beni böyle silahla kovalıyorsun? ananı bacını mı vurdum? sevgilini mi tartakladım. yoksa seni birileri mi tuttu? onlara mı bi şey yaptım? hayırdır?''
      ''bana bak benim canımı sıkma. madem tanımıyosun neden kaçtın benden? bırak şimdi soru sormayı da geç önüme, yürü gidiyoruz.''
      ''elinde silahınla üstüme üstüme geliyorsun ve ben neden kaçıyorum öyle mi?'' kolumdan tutup çekti.''hey nereye?''
      ''lan kafana silah doğrultmuşum bi de bana nereye diye mi soruyosun? oyun mu oynuyoruz burda? yürü benim asabımı bozma. sıkıcam bak şimdi kafana.''
                                                                
                                                                     *

      her yer kapkaranlıktı. ''çıkarsana şu gözümdekini.'' bir-iki dakka bekledim hiç ses gelmedi.''zorluk çıkarmadan neler olup bittiğini öğrenmeye geldim ben. isteseydim kaçabilirdim ama kaçmadım. şimdi lütfen şunu çıkarın artık.yeter.''
      önce ellerimi çözdü. sonra gözümdekini çıkardı. ve yüzümde birden bir şimşek çaktı sanki. ''ah.''
      ''gerizekalı seni. neredesin sen? seni benden önce bulacaklar diye öldüm öldüm dirildim resmen.''
      ''sen.. bensin. bir dakika... nasıl olur?''
      ''hadi çık dışarı. gitmemiz gerek. kaltak! beni nasıl unutabildin? beni beni ya kardeşini?'' -klasik bihter sahnesi- gülüştük.
     ''bende de ne yetenekler varmış ama ya? on numarayım hani.''
     ''bi an gerçekten beynini falan sildiler sandım cadı. hadi bakalım az daha durursak bizi fena s*kicekler.''
    ''bi an gelmiyceksin diye çok korktum. kim bunlar? ne işler çeviriyosun gene. biran önce gidelim hadi konuşacak daha çok konumuz var.''

...devamı çok yakında...
      
        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder